Bir edebiyatçının kelimelerle dokuduğu dünyada, bir hastanenin “yataksayısı” bile yalnızca bir sayıdan ibaret değildir; o sayı, acılarla umutların, bekleyişlerle hikâyelerin toplanmış halidir. Her yatak bir öykü’ye, her koridor bir şiir’e açılan kapıdır. Bugün “Ankara Hastanesi kaç yataklı?” sorusuna, edebiyatın izlerini taşıyarak dolanmak istiyorum: sayı ile ruhun kesiştiği yerde nasıl anlamlar doğar, birlikte keşfedelim. Sayılardan Öte: Yatak Kavramının Edebi Yansımaları Bir hastane o kadar da donuk bir mekân değildir; her yatak, sabırsız nefesleri barındırır. O yatakta çocuk umutla bekler, yaşlı insan geçmişin izlerinde dolaşır, sevgililer sessizce dua eder. “Yatak sayısı” dediğimizde, bu sayının ardında görülemeyen bir insan kalabalığı, sessiz çığlıklar ve…
4 Yorum